dar sokaklar

sicaciktir,

isil isil,

yazlari civil civil,

cocuklarin oyunlari,

genc kizlarin sirlari,

ilk asklar,

komsunun yakisikli ogullari,

kadinlarin dedikodulari,

adamlarin 'nolcak bu ülkenin hali' sohbetleri...

yazlari:

ufacik bir masa kurulur kapi kenarina,

cay demlenir,

birde cekirdek alinir,

oturulur aksama kadar,

yildizlar cikincaya kadar,

radyo aciktir ama kimse dinlemez,

herkes muhabbete coktan dalmistir...

kislari:

 pencere kenarinda oturulur,

kar'in yagisi izlenilir, sicacik odalarda...

ilkbahar gelince:

rengarenk dar sokaklarin evlerinde,

pencerenin önünü yine rangarenk cicekler kaplar...

sonbahar'da:

tek tek yapraklarin düsüsünü izlerler,

kapinin önüne cikip süpürürler bir bir ...

herkes birbirini tanir,

kocaman yada ufacik bir aile olunur...

ben:

yazlari kapi kenarinda oturmadim,

kislari pencere kenarinda geciremedim,

baharda rengarenk ciceklerim olmadi penceremde,

kapimin önündeki dökülmüs yapraklari süpürmedim hic...

benim ne büyük nede kücük ailem olmadi,

ben dar sokaklarin tadini alamadim hic...

miss dreamer